
Anne… Sadece bir kelime değil; dünyadaki en güçlü duygunun adı. Sıcacık bir kucak, yorgunluğa rağmen eksilmeyen bir gülümseme, karşılıksız sevginin, sabrın ve fedakârlığın ete kemiğe bürünmüş hâli. Bir insanın hayatta sahip olabileceği en kıymetli hazine belki de annesidir.
Anneler Günü, sadece bir gün değildir. O gün, en sessiz savaşçıların, görünmez yükleri omuzlayan kadınların, hem anne hem baba olmayı başaranların anılması gereken gündür. Çünkü bu ülkede bir değil, iki kişilik yaşayan kadınlar var. Ve onların hikâyesi; fedakârlığın, sabrın ve gerçek gücün hikâyesidir.
Tek başına çocuk büyütmek; sadece bir sorumluluk değil, bir mücadele biçimidir. Sabah işe yetişip akşam yorgun argın dönerken aynı zamanda çocuğunun öğretmeni, doktoru, arkadaşı ve rol modeli olmaktır. Maddi zorluklar içinde dahi “yok” kelimesini çocuğuna hissettirmemektir. Babasızlık eksikliğini, iki kat sevgiyle, iki kat sabırla telafi etmektir.
Toplumun onlara borcu büyük. Çünkü bu kadınlar sadece çocuklarını değil, aslında bir nesli büyütüyorlar. Onlar için özel günler pahalı hediyelerle değil, küçük bir teşekkürle anlam kazanır. Onlara en büyük armağan, yanlarında olduğumuzu hissettirmektir.

Serkan Candaş yazdı… Ya İcraat Ya İstifa

Aysun Uysal yazdı… Toplumun Sessiz Çöküşüne Dair

Cavit Yoldaş Yazdı… Basın Özgürlüğü ve Güç Dengesi

Resül Kara yazdı… İmamoğlu’na hançer üstüne hançer

Serkan Candaş yazdı… Gerçek delikanlılık ve adamlık, sorumsuzluk değil, sorumluluktur!

Bu Vatan Bizim, Gidecek Başka Yerimiz Yok