
Dünya her geçen yıl biraz daha ısınıyor. Yağmurlar azalıyor, toprak çatlıyor, göller kuruyor. Kuraklık artık uzak bir ihtimal değil; yaşadığımız bir gerçek. Peki bu susuzluğa karşı elimizde ne kaldı? Cevap basit ama güçlü: Ağaçlar. Ormanlar.
Bir ağaç sadece gölge değildir. Kökleriyle suyu tutar, toprağı kayaya çevirmeden korur. Yağmuru çağırır, havayı nemlendirir. Ormanlar, doğanın su döngüsünde ana rolü oynar. Onlar olmadan toprak sadece toz olur.
Her kesilen ağaç, bir damla suyun kaybıdır. Her yok edilen orman, bir mevsimin kurak geçmesidir. Betonlaşan şehirler, asfalta boğulan doğa bize sadece sıcaklık değil, susuzluk da getiriyor.
Ağaç dikmek sadece çevrecilik değil, su için yatırımdır. Ormanları korumak, geleceği kuraklıktan korumaktır. Çünkü yağmur, sadece buluttan değil, kökten de doğar.
Unutmayalım:
Ağaç yoksa su da yok.
Su yoksa hayat da yok.
Bugün bir fidan diken, yarın susuz kalmayacak bir nesil için umut eker.
Susuzluğu durdurmak istiyorsak, hep birlikte ağaç dikelim.

Serkan Candaş Yazdı… Bir Basın Danışmanı Nasıl Olmalı? Görevleri ve Sorumlulukları Nelerdir?

Aysun Uysal Yazdı… Enerji Kaynaklarını Doğru Kullanmak

Resül Kara Yazdı… Yangının dili yok, ama söylediği çok şey var

Serkan Candaş Yazdı… Zeytinlikler Yok Oluyor, Bir Ülkenin Geleceği Talan Ediliyor

Aysun Uysal Yazdı… Sorumluluk Bilinci Kendimizde Başlar

Göç, Türkiye’nin Milli Güvenlik Sorununa Dönüştü