
Tarih boyunca güçlü olanın zayıfı sömürdüğü bir düzen yazıldı insanlığın kaderine. Emperyalizm; bu düzenin sistemleşmiş, planlı ve acımasız halidir. Bir yanda silahla, diğer yanda ekonomik bağımlılıkla, kültürel baskıyla, medya gücüyle uygulanan bu sistem; sadece ülkeleri değil, insan onurunu da işgal etti.
Sömürgecilikle başlayan emperyalist düzen, bugün kılık değiştirerek hâlâ hüküm sürüyor. Artık ordular yerine kredi paketleriyle, tanklar yerine medya manipülasyonlarıyla, savaşlar yerine “dostane” iş birlikleriyle geliyorlar. Ama sonuç aynı: Bağımlılık. Bağımlı ekonomi, bağımlı siyaset, bağımlı kültür.
Bu sistem, mazlumun yeraltı kaynaklarını alıp kendi topraklarını zenginleştirirken, yerli halkı açlıkla, yoksullukla, iç çatışmalarla baş başa bırakıyor. Afrika’da çocuklar açlıktan ölürken, o toprakların elmasları dünya markalarının vitrinlerini süslüyor. Ortadoğu, enerji kaynakları uğruna yıllardır kan içinde. Eğitim, sağlık, çevre gibi temel haklar bile emperyal çıkarların gölgesinde eriyor.
En acısı da şu: Emperyalizm sadece coğrafyaları değil, insan ruhunu da sömürüyor. Tüketim kültürüyle bireyleri “yetinmeyen”, “hep daha fazlasını isteyen” canlılara dönüştürüyor. İnsanlar, sahip olduklarıyla değil, sahip olamadıklarıyla tanımlanıyor artık. Dayatılan yaşam biçimleri, kendi değerlerimizi unutturuyor.
Bu gidişatı durdurmak kolay değil, ama imkânsız da değil. İlk adım farkına varmak. Emperyalizmin sadece büyük devletlerin değil, günlük yaşamın da bir parçası olduğunu görmek. Her satın aldığımız gereksiz ürün, her izlediğimiz manipülatif içerik, her sorgusuz kabul ettiğimiz alışkanlık; bu düzenin bir tuğlasıdır.
Unutmayalım: Emperyalizm sadece bir devlet politikası değil, bir zihin işgalidir. Ve o zihni kurtarmadan, hiçbir millet tam bağımsız olamaz.

Resül Kara yazdı… Tapu Sahibi Türk Milletidir

Aysun Uysal yazdı… Yoksunluğun ve Emek Sömürüsünün Gölgesindeki Küçük Eller

Resul Kara yazdı… Bir sözün peşindeki, tarihin izleri

Belediye hiçbir dönem bu kadar kötü yönetilmemişti!

Aysun Uysal yazdı… Çöp Değil, Vicdan Atıyoruz

Resül Kara yazdı… Emperyal dillerin bataklığında sözde “Kürtçe” yanılgısı