
Gazze’de ateşkes anlaşmasının ardından İsrail ordusunun çekildiği bölgelerde Hamas, giderek daha görünür bir silahlı hâkimiyet kuruyor. Ancak bu süreç, bölgede yeni bir iç gerilimin de kapısını araladı.
Mısır’da Gazze’nin geleceğinin tartışıldığı zirveyle aynı gün Hamas, İsrail’le işbirliği yaptıkları iddiasıyla sekiz Filistinliyi halka açık şekilde infaz etti.
Bu infazdan kısa süre önce, Hamas ile Gazze Şehri’nde güçlü bir konuma sahip olan Dughmush çetesi arasında şiddetli çatışmalar yaşanmış, aralarında 12 Hamas üyesinin de bulunduğu 50’den fazla kişi hayatını kaybetmişti.
“Direniş değil, kanunsuzluk”
Gazze’de yaşayan avukat Mumin el-Natur, infazların hiçbir hukuki temele dayanmadığını belirterek tepki gösterdi:
“Maskeli bir adam, hiçbir kanıt olmadan, soruşturma yapılmadan başka bir maskeli adamı öldürüyor. Buna direniş denemez, bu kanunsuzluktur. Kanunsuz öldürenler suçludur. Tarihimizin en karanlık dönemine tanıklık ediyoruz.”
Benzer şekilde insan hakları aktivisti Halil Ebu Şemala, Gazze’nin “yeni ve tehlikeli bir döneme” girdiğini söyleyerek, “İnsanlar umut verici adımlar göremedikçe, çoğu burada bir gelecekleri olmadığını düşünerek Gazze’yi terk etmeye devam edecek” dedi.
Gazze merkezindeki aktivist İbrahim Faris ise iç çatışmayı “günah” olarak niteledi:
“Bir hatayı başka bir hatayla düzeltemezsiniz. Adil yargılama olmadan yapılan infazlar suçtur.”
İsrail ordusu ilk kez ateş açtı
Ateşkesin ilanından bu yana ilk kez İsrail ordusu da silah kullandığını doğruladı. Wafa Haber Ajansı, evlerine dönmek isteyen sivillere yönelik bir drone saldırısında dört kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
İsrail ordusu ise açıklamasında, “Sarı Hat’ı geçerek Gazze’nin kuzeyinde faaliyet gösteren IDF güçlerine yaklaşan bir grup şüpheli tespit edildi. Bu, anlaşmanın ihlali anlamına geliyor. Uyarılara rağmen ilerlemeye devam ettikleri için ateş açıldı” ifadelerini kullandı.
Hamas sözcüsü ise saldırıyı “ateşkes anlaşmasının açık ihlali” olarak değerlendirdi.