Gerçeği Görmek Cesaret İster!

17 yaşından hayata aynan tutan sözler….
Gerçeği Görmek Cesaret İster!
Yayın: 17 Aralık 2025 Yaşam - Sağlık Google News

Hayatın en büyük paradokslarından biri, insanın gözleri açıkken gerçeği görmemeyi tercih etmesi. Çünkü görmek; alışkanlıkları, konfor alanını ve insanın kendisiyle ilgili kurduğu hikâyeyi sarsabiliyor. Bu nedenle birçok kişi, en net gerçeklerin karşısında bile bilinçli bir körlüğü seçebiliyor.

Bu evrensel durumu, henüz 17 yaşında olan Doruk’un kaleme aldığı samimi bir metin yeniden gündeme taşıdı. Yaşının çok ötesinde bir farkındalıkla yazan Doruk, insanın gerçeği fark etmesine rağmen görmezden gelme hâlini kendi yaşam deneyiminden yola çıkarak anlattı.

Doruk, yazısında şu ifadeye yer verdi:
“İnsan gerçeği görmek istemediğinde, gözleri açık olsa bile olayları fark etse bile kör kalmayı seçer.”

Genç bir bireyin bu cümlesi, yalnızca kişisel bir deneyimi değil; her yaştan insanın hayatında karşılık bulan ortak bir gerçeği yansıtıyor.

Doruk, ilk kez hoşlanma duygusunu yaşadığı bir ilişkide karşısındaki kişinin tutarsız davranışlarını fark ettiğini ancak bu durumu uzun süre görmezden geldiğini anlatıyor. Bir gün yoğun ilgi, ertesi gün yok sayılma; sürekli ertelenen buluşmalar ve üretilen bahaneler… Tüm işaretler ortadayken, gerçeği kabul etmenin acısından kaçtığını itiraf ediyor.

Genç yaşta yaşanan bu deneyimin kırılma noktası ise kendi değerini fark ettiği an oluyor. Doruk, o noktadan sonra bakış açısının tamamen değiştiğini ve artık başkasının tutumlarının kendi değerini belirlemesine izin vermediğini ifade ediyor.

Uzmanlara göre bu durum, psikolojide bir savunma mekanizması olarak tanımlanıyor. İnsan, acı veren gerçeklerle yüzleşmemek için bilinçli ya da bilinçsiz şekilde onları inkâr edebiliyor. Ancak uzun vadede bu tutum, bastırılan duyguların öfke, kaygı ve değersizlik hissi olarak geri dönmesine neden olabiliyor.

Doruk’un fark ettiği temel gerçek ise şu sözlerle özetleniyor:
“Kendi değerini fark ettiğin anda, başkasının sana bakışı değil; senin kendine bakışın belirleyici olur.”

Yazıda dikkat çeken bir diğer vurgu ise “kalbin körlüğü” kavramı. Görmenin yalnızca gözlerle değil, kalple de ilgili olduğuna dikkat çekiliyor. İnsan, kalbiyle görmek istemediğini reddettiğinde zamanla kendine yabancılaşıyor ve başkalarının beklentileriyle şekillenen bir hayat yaşamaya başlıyor.

Doruk’un yazısı, özellikle gençler başta olmak üzere her yaştan insana güçlü bir mesaj veriyor. Gerçekleri görmek acı verebilir, ancak görmezden gelmek daha büyük bir kayba yol açar. Çünkü hayatın en büyük körlüğü, insanın kendi değerini görememesidir.

Bugün ihtiyaç duyulan şey, gözleri kapatmak değil; gerçeği görüp onu dönüştürecek cesareti gösterebilmek. Ancak o zaman insan, geriye dönüp “İyi ki görmüşüm” diyebiliyor.

Son Güncelleme: 17 Aralık 2025