Türkiye’nin zeytincilikteki potansiyeli hem ekonomik kalkınmanın anahtarı hem de dünya lezzet haritasında özel bir yere sahip. Özellikle Urla ve Karaburun Yarımadası’na özgü hurma zeytin, zeytincilikte İzmir’in gurur kaynağı olarak öne çıkıyor. Dünyada yalnızca dört bölgede yetişen hurma zeytin, dalında doğal olarak tatlanabilen, tuzlanmadan tüketilebilen ender bir zeytin türü.
Zeytin ağacı, ekonomik ve çevresel faydalarıyla Türkiye’nin geleceği için stratejik bir öneme sahip. Zeytinin yağ sanayi, kozmetik, mobilya ve sağlık gibi birçok sektöre hammadde sağladığını belirten uzmanlar, boş arazilere zeytin ağacı dikimiyle Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı ihracatını 200 milyar dolara çıkarabileceğini vurguluyor. İspanya’nın zeytinyağı ihracatında 24 milyar dolara ulaştığı düşünüldüğünde, Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli göz ardı edilemez.
Zeytin ve zeytinyağı üretimi konusunda İz Gazete’ye bilgi veren Mordoğan Ardıç’taki üretici Ceyda Kabadayı, Türkiye’nin bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Zeytin ağacı, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik bir mucizedir. Boş arazilere dikilecek milyarlarca zeytin ağacı, ülkemizi 5 yıl içinde adeta yağmur ormanlarına çevirebilir. Bu potansiyeli harekete geçirirsek, Türkiye hem iklim krizine çözüm olabilir hem de küresel zeytin üretiminde lider hale gelebilir.”
Dalından koparılıp tüketiliyor
Türkiye’nin bu büyük potansiyelinin en özel örneklerinden biri ise Urla ve Karaburun Yarımadası’na özgü hurma zeytin. Tuzlanmaya ihtiyaç duymadan dalından koparılıp doğrudan tüketilebilen hurma zeytin, mikroklima iklim koşulları ve Phoma Oleae adlı özel bir mantarın etkisiyle oluşuyor. Hem eşsiz lezzeti hem de yüksek besin değeriyle dikkat çeken bu zeytin, özellikle tansiyon ve böbrek hastaları için sağlık dostu bir alternatif sunuyor.
Hurma zeytinin üretimi ise oldukça zahmetli bir süreç. Aynı ağaçta hem hurmalaşmış hem de hurmalaşmamış zeytinler bulunabildiği için hasat elle yapılmak zorunda. Bu nedenle hasat süreci birkaç gün aralıklarla tekrar ediliyor. Ancak ortaya çıkan ürün, tüm zahmete değiyor.
Dünyaya açılan bir lezzet
Hurma zeytinin İzmir dışında dünyada yalnızca üç bölgede yetişmesi, bu eşsiz zeytini daha da özel kılıyor. Doğrudan dalından tüketilebilmesi, tuz içermemesi ve doğal antioksidan özellikleriyle hem sağlıklı beslenmek isteyenlerin hem de uluslararası pazarların ilgisini çekiyor.
Türkiye için bir fırsat
Zeytincilikte Türkiye’nin potansiyelini değerlendirmek, yalnızca ekonomik kalkınma değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik için de bir adım. Zeytin ağaçlarının sağladığı çevresel faydalar ve hurma zeytinin dünya çapında bir marka haline gelebilme potansiyeli, Türkiye’yi bu alanda küresel bir lider yapabilir.
Zeytinciliği bir kalkınma modeli olarak gören üreticiler ve uzmanlar, zeytin ağaçlarının hem doğayı koruyacağını hem de Türkiye’yi ekonomik anlamda güçlendireceğini belirtiyor. Hurma zeytin ve zeytinyağının gelecekte Türkiye’nin en büyük gurur kaynaklarından biri olması bekleniyor.
İZGAZETE/SEMRA İĞTAÇ